Yeni Türk Ticaret Kanunu Şirketlerimize Neler Getirdi (3.Bölüm)

Anonim şirketlerde en az 5 kurucu ortağın mevcudiyeti aranmaktadır. Söz konusu sayı sınırının sağlanması için çoğunlukla ortaklık yapısında gerçekte olmayan kişilerin görünüşte ortak yapılması, başkaca sorunlara yol açmaktadır.

DÜNYA Hit: 915 / Yorum: 0 / 31 Aralık 2012 13:51
Yeni Türk Ticaret Kanunu Şirketlerimize Neler Getirdi (3.Bölüm)
-A +A

Türk Ticaret Kanununun Şirket Kuruluşuna İlişkin Değişiklikler

Anonim şirketlerde en az 5 kurucu ortağın mevcudiyeti aranmaktadır. Söz konusu sayı sınırının sağlanması için çoğunlukla ortaklık yapısında gerçekte olmayan kişilerin görünüşte ortak yapılması, başkaca sorunlara yol açmaktadır. Sayının beşin altına düşmesi halinde ise şirketin feshi veya infisahı söz konusu olduğundan beş kurucu ortak kuralından vazgeçmenin şirketlerin gelecekleri acısından daha faydalı olduğuna karar verilmiştir. Söz konusu Yeni TTK’nin düzenlemesine göre bir anonim şirket tek kişi tarafından başkaca bir ortağa gereksinim duymaksızın kurulabileceği gibi sonradan da bu durumun ticaret siciline tescili kaydıyla tek kişilik hale gelebilecektir. Bu sayede mevcut sayı kuralına uyularak kurulan şirketlerin sonradan tek ortağa düşmesi halinde şirketin fesih tehlikesi ile karşılaşma olasılığı ortadan kaldırılmıştır. (Madde 338)

Yine Mevcut düzenlemede bir limitet şirketin kurulması için gerekli olan en az iki kişi olma asgari sınırı kaldırılmıştır. Yeni düzenleme ile tek kişilik limitet şirketlerin kurulması mümkün hale gelmiştir. Yeni düzenlemeye göre; tek kişilik limitet şirket kurulması ya da sonradan ortak sayısının bire inmesi halinde bu durumunda keyfiyetin 7 gün içinde bağlı bulunduğu ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekecektir. Söz konusu düzenlemenin 3. Kişi alacaklıları koruyacağı öngörülmektedir.(Madde 574)

Yeni TTK’de limitet şirket için aranan asgari sermaye 5.000 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılmıştır. Mevcut düzenlemede yer alan sermayenin taksitle ödenmesine ilişkin hüküm ve buna bağlı olarak temerrüt hükümleri ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede söz konusu payın bir defada ödenmesi öngörülmüştür. Öte yandan, esas sermaye payının nama yazılı senede bağlanması da mümkün hale gelmektedir. (Madde 580)

Yeni TTK hükmüne göre anonim şirket için aranan asgari sermaye için ikili bir sistem getirilmiştir.

Buna göre; esas sermaye en az 50.000 TL olmalıdır. Halka acık olmayan ancak kayıtlı sermayeyi kabul etmiş bulunan anonim şirketler de ise 100.000 TL olmalıdır. Bunun yanında; mevcut kanunda “esas sermaye” olarak bahsedilen kavramın yeni TTK’de “başlangıç sermayesi” olarak düzenlendiğini ve yeni düzenleme ile Sermaye Piyasası Hukuku ile paralellik sağlandığını söyleyebiliriz. (Madde 332)

Yeni TTK, sermaye koyma borcu hakkında küçük ama önemli bazı değişiklikler getirmektedir. Söz konusu düzenlemenin teknolojik gelişmeleri dikkate aldığından bahsedebiliriz. Yeni TTK’nin 127. maddesi hükmü; devredilebilir elektronik ortamların, alanların, adların ve işaretlerin de ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca taşınmazların sermaye olarak konulması sırasında bugün sıkça karşılaşılan şirket adına tescillerinin ihmal edilmesi veya kasten yapılmaması sorununa ilişkin olarak yeni bir düzenleme getirilmektedir.

Zira mevcut düzende taşınmazların şirkete sermaye olarak konulmasına karşın halen eski maliklerinin üzerinde kalması hukuk güvenliğini sarsmakta ve şirket sermayesini tehlikeye sokmaktaydı. Bunu önlemek için, taşınmazların ve diğer ayni hakların, tapu kütüğünde; markalar, patentler, tasarımlar gibi hakların da kendilerine has sicillerde, şirket adına tescil edilmeleri için, buna ilişkin bildirimin, ilgili sicil müdürlüklerine veya sorumlularına ticaret sicili müdürlüğünce resen ve hemen yapılması zorunluluğu getirilmektedir. Ayrıca şirkete ayni olarak konulan sermayelerin üzerinde tedbir, rehin ve benzeri sınırlayıcı hakların bulunmaması zorunluluğu öngörülmektedir. Bu sayede şirket sermayesinin korunması ve güvenliğinin sağlanması mümkün olacaktır.

Yeni TTK’de şirket sözleşmesinde bulunması gereken kayıtlar bakımından ikili bir ayrım mevcuttur. Buna göre esas sözleşmede, zorunlu kayıtlar ve şirket sözleşmesinde öngörülmeleri şartıyla bağlayıcı olan kayıtlar başlıkları altında ikili bir düzenleme yapılmıştır. Yeni TTK’nin 577. Maddesinde düzenlenen bu ikinci ayrımın yeni düzenlendiğini ve yeni bir sistemin öngörülerek yapıldığından bahsedebiliriz. Bu yeni sistem, şirket sözleşmelerinin bilinçli bir şekilde hazırlanması gereğini ortaya çıkarmaktadır.  Limitet şirketin idaresinde görev alacak müdürlerin hukuki ve cezai sorumlulukları ile ilgili olarak yeni TTK’nin anonim şirketler ile ilgili bölümüne atıf yapıldığı görülmektedir.

Hükme göre; limitet şirket müdürleri ile anonim şirketlerin Yönetim Kurulu üyelerine hukuki ve cezai sorumluluk bahsinde aynı hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Ayrıca mevcut kanunda olmayan yeni bir hükümle müdürlerin devredilmez ve vazgeçilmez görevleri sınırlı sayıda sayılmış ve bu sayede müdürlerin yetki sınırları açıkça ortaya konmuştur. (Madde 623), (Madde 625)

Aksi şirket sözleşmesinde öngörülmediği takdirde, şirket sözleşmesi, esas sermayenin üçte ikisini temsil eden ortakların kararıyla değiştirilebilir. Şirket sözleşmesinde

Yapılan her değişiklik tescil ve ilan edilir. (Madde 589)

Yeni TTK ise, farklı sözleşme değişiklikleri için 4 farklı nisap öngörmüştür.

Buna göre,

Oybirliği gerektiren konular; bilanço zararlarının kapatılması için yüküm ve ikinci yüküm koyan kararlar, şirket merkezinin yurtdışına taşınmasına ilişkin kararlar, (Madde 421/2)

Esas sermayenin en az % 75’inin olumlu oyunu gerektiren konular; şirketin işletme konusunun tamamen değiştirilmesi, imtiyazlı pay oluşturulması, nama yazılı paylarının devrinin sınırlandırılması, (Madde 421/3)

Esas sermayenin en az % 50’sinin olumlu oyunu gerektiren konular; esas sözleşmede her turlu değişikliğe ilişkin kararlar, nevi değiştirme, birleşme ve bölünmeye ilişkin kararlar, (Madde 421/1)

Esas sermayenin en az % 60’ının olumlu oyunu gerektiren konular;

Yeni pay alma hakkının kaldırılması ya da sınırlandırılmasına ilişkin kararlar, (Madde 461) Pay senetleri menkul kıymet borsasında işlem gören şirketlerde; olağan toplantı ve karar yeter sayıları için sermayenin en az dörtte birinin hazır olması ve mevcut oyların çoğunluğu ile karar verilmesi gerekmektedir. (Madde 418)

Genel kurulun çağrısız bir şekilde toplanması konusunda Yeni TTK herhangi bir yenilik getirmemekle birlikte, toplantının geçerliliği konusunda tartışılan bir noktaya açıklık getirilmiştir. Buna göre, toplantıda alınan kararların geçerli olabilmesi için yüzde yüz katılımın devamı gerekmektedir. Kısaca bir pay sahibinin toplantıyı terk etmesi durumunda çağrısız Genel Kurulun karar alabilmesi mümkün olmayacaktır. Zira çağrısız Genel Kurulun karar alabilme ehliyeti, tüm toplantı suresince aranmaktadır. Bununla birlikte gündeme bağlılık ilkesinin amacına uygun olarak; çağrısız Genel Kurulda gündeme oybirliği ile madde eklenebileceği kabul edilmektedir. Aksinin sözleşme ile düzenlenmesi ise düşünülemez. (Madde 416)

Yeni TTK ile Genel Kurulun online ortamda yapılması imkânı getirilmektedir. Genel Kurulun online ortamda yapılması sırasında katılım ve oy kullanma işlemleri yine online ortamda gerçekleşecektir. Üyelerin bir kısmının fiziki olarak hazır bulunması durumunda, karma sistem uygulanıp diğer kısım üyeler elektronik ortamda oy kullanabileceklerdir. (Madde 1527 / 5)

Şirketlerin halka arzı ile ilgili getirilen yeni düzenleme: Sermayenin bir kısmının nakit karşılığı taahhüt edilip şirketin kurulmasından itibaren 2 ay içinde halka arzı mümkün hale gelecektir.

Kuruluşla ilgili istenen belgeler mevcut düzenlemeden farklı olarak açıkça belirtilmiş ve esas sözleşmede bulunması gereken kayıtlar ile esas sözleşmenin tescili konusunda özel hükümler getirilmiştir.

Pay bedellerinin tamamının 24 ay içinde ödenmesi zorunluluğu getirilerek, esas sermayenin ödenmeme ihtimali ortadan kaldırılmıştır. Pay bedellerinin ödenmemesi durumunda şirket menfaatlerinin tehlikeye düşmesi gerekçesiyle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na fesih davası açma hakkı verilmiştir.(Madde 335), (Madde 336)

Yeni Türk Ticaret Kanununda Şirket Yönetim Kurulu, Ortakları İle İlgili Değişiklikler

Şirketlerin Yönetim Kurullarına ilişkin getirilen yeni düzenlemenin mevcut yapıdan oldukça farklı olduğu söylenebilir. Yeni TTK’nin getirdiği yenilikleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Tek kişi ortaklı Anonim şirket düzenlemesine paralel olarak tek kişilik Yönetim Kurulu oluşumu mümkün kılınmıştır.

Yönetim Kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu yeni TTK ile kaldırılmış ve bu sayede Yönetim Kurulu üyelerinin daha uzman ve profesyonel kişilerden oluşması imkânı tanınmıştır.

Yönetim Kurulu üyelerinin sadece gerçek kişi değil, tüzel kişi olması imkânı da getirilmiştir. Buna göre; tüzel kişilerin belirleyecekleri bir temsilci ile şirket Yönetim

Kurulunda söz sahibi olabilmesi imkânı getirilmiştir.

İşlem kolaylığını sağlamak için, Yönetim Kurulu üyelerinden en az birinin Türkiye’de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu getirilmiştir.

Yeni TTK uyarınca; Yönetim Kurulu toplantılarını kolaylaştırmak amacıyla toplantıların elektronik ortamda yapılabilmesi imkânı getirilmiştir.

Yeni TTK ile Yönetim Kurulunun sorumluluğuna ilişkin olarak Yönetim Kurulu Üyesinin kusuru oranında sorumlu olması şeklindedir.

Ayrıca şirket Yönetim Kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görme zorunluluğu getirilerek yönetimin profesyonelleşmesi amaçlanmıştır. Ancak bu kural tek üyeli yönetim kurullarında uygulanmayacaktır.(Madde 359)

Tüzel kişiler Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilebilecek ve belirleyecekleri bir temsilci ile şirketin Yönetim Kurulunda söz sahibi olabileceklerdir.

Yeni TTK’nin Yönetim Kurulu ile ilgili getirdiği düzenlemeler incelendiğinde; profesyonel Yönetim Kuruluna gönderme yapıldığı, şirketin yönetim fonksiyonunun daha da etkinleştirmek istendiği görülmektedir. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde yıllardır başarılı uygulamalarla gelişen profesyonel yönetici konseptinin, yeni TTK ile ülkemizde de yaygınlaşacağı beklenmektedir.

Yönetim Kurulu organı, görünüşte bir organ olmaktan çıkarılmakta ve işlevsel bir niteliğe kavuşmaktadır. Bu durum şirket hakkında alınacak kararların daha şeffaf olmasını sağlayacaktır. Zira yeni TTK’nin Yönetim Kurulu üyelerinin sorumluluğu konusunda getirdiği hukuki ve cezai sorumluluk Kurulun daha etkin ve dikkatli çalışmasını sağlayacaktır.

Yeni TTK Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerini yaparken kusurlarıyla şirkete verebilecekleri zararlarla ilgili olarak sigorta mekanizması öngörmüştür. Getirilen

Bu mekanizma isteğe bağlıdır. Buna göre; şirket sermayesinin %25’ini aşan bir bedelle sigorta ettirilmiş ve bu suretle şirket teminat altına alınmışsa, bu husus halka açık şirketlerde SPK’nın ve ayrıca pay senetleri borsada işlem görüyorsa borsanın bülteninde duyurulur ve kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınır. (Madde 361)

Hukuki ve cezai sorumluluk bakımından ise Yeni TTK’de Yönetim Kurulu üyelerinin sorumluluğu konusu ayrı bir madde altında düzenlenmemiştir. Bunun yerine

Ayrı bir bolümde “Hukuki ve Cezai Sorumluluk” başlıkları altında torba bir hükümle düzenlemeye gidilmiştir. Yeni TTK ile Yönetim Kurulu üyelerinin kanundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği takdirde hukuki ve cezai sorumlulukları olacaktır. Cezai sorumlulukların önemli bir kısmı ilk defa yeni TTK ile düzenlenmiştir. Cezai hükümler incelendiğinde ilk defa adli para cezalarının düzenlendiği görülmektedir. (Madde 562)

Ortakların şirkete borçlanması ve borca batıklık ile ilgili değişiklikler

Yeni TTK pay sahiplerinin şirkete borçlanmalarını engelleyecek bir yasak getirmiştir. Yeni kanun, söz konusu düzenlemeye bir de istisna getirmiştir. Hükme göre, anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete borçlanması yasak olmakla birlikte pay sahiplerinin, iştirak taahhüdünden doğan borçları istisna sayılmıştır. Zira pay sahibinin, her müşterisi gibi şirketten vadeli olarak mal alması mümkün görülmelidir. Pay sahiplerinin bu istisna dışında şirkete borçlanmaları durumunda Yeni TTK’de üç yüz günden beş yüz güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.(Madde 358), (Madde 562/5.c)

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun 324’ncu maddesinde düzenlenen sermaye kaybı ve borca batıklık durumu düzenlenmiştir. Son yıllık bilançodan sermaye ile yasal yedekler toplamının yarısının zararlar sonucu karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırmaya ve uygun gördüğü gerekli önlemleri genel kurula sunmakla mükelleftir.

Yeni TTK’nin gerekçesinde yönetim kuruluna bu konuda önemli sorumluluklar getirilmiştir. Hatta bu konuda bir rapor vermesi, zararların sebeplerini göstermesi ve çözüm önerisi sunması gerekir, aksi halde yönetim kurulu sorumlu olacaktır. İkinci fıkraya göre, son yıllık bilançodan, zararlar sebebiyle sermaye ile yasal yedeklerin toplamının üçte ikisinin karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, yönetim kurulunun çağrısı üzerine genel kurul toplanır ve sermayenin üçte biri ile yetinmeye veya sermayenin tamamlanmasına karar verir. Genel Kurul bu iki karardan birini almamışsa anonim şirket sona erer.

Kaynak:makalemarketi.com

Facebook'ta paylaş butonu
Print
Yorum Yap
Yorumunuz
1000

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Facebook Yorumları
Benzer Haberler
Yazarlar